Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki, siyaseten söylenen sözlerin sahiplerinin fikri sabit bir duruşları olsa idi, şu anda yan yana gezen pek çok lider birbirinin yüzüne bile bakmazdı. Bu demek oluyor ki, siyaseten bu gün sarf edilen sözlerin bazıları, günün sonunda hükümsüz olacaktır. Siyasette dün dündür, bugün bugün, yarında yarın. Önceliği İYİ partiye verelim ve devam edelim.

İYİ parti genel başkanının son sözlerine bakarak söyleyebiliriz ki; İYİ Parti belediyeleri CHP’de tutma ve CHP’yi iktidara taşıma partisi değildir. Kendine ait bir misyonu ve hedefi vardır. Bu misyon halk nezdinde tam olarak oylamaya sunulmuş ve rüştünü ispat etmiş değildir. Son 20 yıldır hiç yoktan kurularak baraj aşan tek parti olmak baımından hakkını teslim edelim ki, İYİ partiyi önemsediğimizden şüphe duyulmasın.

İyi Parti bağıra bağıra karşı çıktığı halde, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istemeden de olsa kabul etmek durumunda kalmış, seçim sonucu da İYİ partinin tahmin ettiği ve korktuğu gibi sonuçlanmıştır. Bunun üzerine İYİ parti radikal bir karar alarak bundan sonra ittifak yok demiştir. Bu söylemden sonra gözler CHP kurultayına çevrilmiştir. Kurultayı değişim taraftarlarının kazanması, daha doğrusu Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesi ile birlikte ittifak olacak mı sorusu, handiyse Türkiye’nin bir numaralı gündemi olmuştur. Bu gündeme Akşener’in hayır, herkes kendi yoluna demesi, beklentiyi ve tartışmayı sonlandıracak gibi görünmemektedir. Çünkü;

İYİ Parti ve CHP ayrı ayrı adaylarla çıktıkları takdirde büyükşehirler dahil pek çok belediye kaybedilecektir. Nedense bu kaybın faturasını İYİ partiye çıkarmak gibi bir eğilim görüyoruz. Bu gerekçe ile partiden istifalar da olmakta.

Siyaset sabır, metanet, inanmışlık, mücadele, fedakarlık işidir. Ama görünen o ki bazıları kısa yoldan mevki makam sahibi olmak istemektedir. Doğru zamanda doğru yerde olma derdinde olan bazıları için, ittifakın bozulması tam bir hayal kırıklığıdır. İttifak yok ise, yani makam ihtimali yok ise partide oyalanmanın anlamı yoktur. İşte zurnanın zırt dediği yer burasıdır. İyi parti önümüzdeki yerel seçimleri düşünürse ittifak ihtimalli yol yürüyecektir. Yok hayır önce partileşme sürecini tamamlayayım, kimler mevki makama değil ilkelere bağlı siyasete talip göreyim diye düşünür ise, ittifakı bir ihtimal olarak görmeyecektir. Hiç mi görmeyecektir bi düşünelim;

İyi Parti yönetiminin bir taraftan da CHP’deki değişimin şekillenmesini beklediğini düşünüyorum. Bir ittifak ihtimali için bundan sonra belirleyici olan CHP’nin yeni yüzü ve söylemleri olacaktır. Yani bu defa, önce ittifak, sonra yol arkadaşlığı ve hatıra binaen çiğ tavuk yemek olmayacaktır. Önce nerede konumlanıldığı görülecek, sonrasında ya bazı yerel işbirliklerinin önü açılacak ya da sonsuza kadar kapanacaktır.