Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin Memişoğlu, yaşanan deprem felaketi ile ilgili konuştu. Başkan Memişoğlu; “Acımız çok büyük. Bu acıların üzerinden beraber el ele vererek geleceğiz” dedi.

AFAD verilerine göre merkezi Maraş’ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat saat 4.17'de meydana gelen 7.7 büyüklüğünde deprem birçok ilde yıkıma ve can kaybına sebep oldu. Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin Memişoğlu, depremin hemen ardından bölgeye gittiklerini anlattı. Başkan Memişoğlu; “Öncelikle tekrar başımız sağ olsun. Ölenlere Allah'tan rahmet, kalanlara da sağlık ve şifalar diliyoruz. Asrın felaketi gerçekten çok büyük bir yıkım oldu. Özellikle Antakya bitmiş durumda. Bugünden sonra oradaki yaraları sarmak, oradaki ekonomiyi canlandırmak bizlerin borcu. Orada konteyner kentlerin kurulması için yoğun bir faaliyet var. Her günün ihtiyacı farklı oluyor. Defalarca da söyledik. Birinci gün ihtiyaçla birinci haftaki ihtiyaç ayrı, birinci aydaki ihtiyaç ayrı. Birinci yılın sonundaki ihtiyaç gene ayrı olacak. Maalesef çok aile dağıldı” şeklinde konuştu.

FİRAMALARIMIZ İLK DAKİKALARDA HAREKETE GEÇTİ

Başkan Memişoğlu herkesin taşın altına elini koyduğunu belirterek, “Denizli'deki firmalara çağrı yaptığımızda hemen harekete geçildi. ilk günün ihtiyacı battaniyeydi, ısınmaydı. Yardım istedikten sonra yarım saat sonra eşyalar gelmeye başladı. Ve biz ilk tırımızı o gün akşam saat 17:00’de Maraş'a gönderdik. Emeği geçen, burada bizim açtığımız yardım kampanyasına destek olan herkese çok teşekkür ediyoruz. ilimizde benim bildiğim kadarıyla yaklaşık 12 bin depremzede var. Bunların ihtiyaçları var. Belediyemiz, PASVAK destek oluyorlar. Birçok kurum destek oluyor. Burada hala daha bugün kurulan prefabrik kentler için bize havlu talepleri geliyor. Onlar elimizden geldiğince destek olmaya yardımcı olmaya gayret ediyoruz” dedi.

“BU MİLLET, BÜYÜK BİR MİLLET”

Organize bir şekilde çalışıldığının altını çizen Başkan Memişoğlu, “Denizli Platformu olarak bir araya gelerek bununla ilgili bir yol haritası belirledik ve o anlamda da beraberlik içerisinde bu yardımları organize edip gönderdik. Denizli Valisi Hatay'da koordinatör vali olarak deprem bölgesindeydi. Orada gelen taleplere cevap vermeye çalışıldı. Bu millet, büyük bir millet. Büyüklüğünü bir daha gösterdi. 81 vilayetimizin deprem dışındaki bütün vilayetlerden deprem bölgesine binlerce tır yardım malzemesi gönderildi” diye ifade etti.

“YEREL YÖNETİCİLERİMİZE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR”

Millet olarak çok büyük bir sınav verildiğini söyleyen Hüseyin Memişoğlu, “ Biz bütün millet olarak bugüne kadarki sınavımızı verdik. Elimizi uzattık. Bundan sonra da gene uzatmaya devam ederek öncelikle çadırlardaki vatandaşlarımızı konteyner kentlere, sonra da kalıcı konutlara aktarmamız gerekecek. Tabii bunları yaparken daha sağlam zeminlere, daha alçak katlı binalar yapmamız lazım. Geçen hafta gelirken yol üzerindeki bir ilçemizde 16 katlı bir bina gördüm .Yani o ilçede 16 katlı binaya ihtiyaç var mıydı? O ruhsatı ona kim verdi bilmiyorum açıkçası. Buna da yerel yöneticilerimizin dikkat etmesi lazım. İlçelerin ya da illerin ihtiyacına göre katlar vermeleri lazım. Ne kadar sağlam olursa olsun yaptığımız binaların o beldenin, o bölgenin sosyal ihtiyaçlarına göre de düzenlenmesi lazım. Ayrıyeten de Denizli, 1. derece deprem kuşağı. Biz de böyle bir deprem için nasıl hazırlıklı olmalıyız? Bunu düşünmemiz lazım” dedi.

Depremin ekonomik etkilerine de değinen DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “ Malum ilimiz bir ev tekstili şehri. Türkiye'de yaklaşık olarak 2 milyon ton üzerinde bir iplik kapasitesi var. Bunda çok önemli bir bölüm o bölgede. Maraş'ta fabrikalar şu anda çalışmıyor. Benim çalıştığım fabrika, fabrikamız sağlam ama makinelerin, zemin betonları oynadığı için biz mecbur makinaları sökmek, betonu yeniden atmak ve makinaları tekrar kurmak zorundayız. Bunun için beş altı aya ihtiyacımız var diyorlar. Tabii özellikle Maraş bölgesinde örme makinaları, dokuma makinaları da çok yoğun. Son 20 yılda bu konuda kendilerini çok geliştirdiler. Özellikle dış giyim için birçok örme kumaş ve pantolonluk kumaş gibi birçok ürün orada üretiliyor. Yani açıkçası bizim ilimizi çok etkilemez. Mutlaka etkileyecek. Çünkü bazı özel ürün iplikleri oradan tedarik ediyorduk. Ama dış giyim açısından etkisi, ev tekstiline göre çok daha fazla olacaktır diye düşünüyorum. Ama oradaki arkadaşlarımız da bir an önce fabrikalarını faaliyete geçirerek canlandırmak, tekrar çalışmak istiyorlar ki çabalıyorlar. Burada da şu devreye giriyor. Malum nüfusun önemli bir bölümü ülkemizin başka bir bölümüne geçici olarak da göçmüş durumda. Bu anlamda onların o iş gücüne ihtiyaçları var. Orada bir an önce oradaki bu geri dönecek olan insanların sağlıklı barınma koşullarının sağlanması” dedi.