Bildiğiniz gibi ülkemizde de 3 Aralık Dünya Engelliler günü olarak kutlanıyor. Engelli insanlarımızın hayatını kolaylaştırmak ve bir farkındalık oluşturmak için tüm kurumlar çaba harcıyor. Kamu kurumları, okullar, yerel yönetimin bu konuda katkı koyması bir kamu görevi olarak şart. Denizli’de güzel şeyler oluyor. Bu yıl ilimizde sivil toplum kuruluşları da engelli vatandaşlarımızın yaşadığı sıkıntıları gündeme getirmek, toplumsal farkındalık oluşturmak için güzel bir etkinliğe imza attı.
Denizli Yörükleri Derneği, Özel İnsanlar Derneği ile birlikte 1 Aralık cumartesi günü Çatalçeşme Oda Tiyatrosunda Engelsiz Yörük Şenliği düzenlediler. Şenliğe Merkezefendi kaymakamı, Büyükşehir ve Merkezefendi Belediye Başkanları, Büyükşehir Kültür Daire Başkanı, Acıpayam Dernekler Birliğine üye olan Alaattin, Kumavşarı, Gireniz, Hacıkurtlar Derneği Başkanları ve kentimizin, insanımızın dertleriyle dertlenen çok değerli konuklar gelerek katkı verdiler. Şenlikte el ürünü ürünler için kermes, Mustafa Ünal fotoğraf sergisi, yazarlar Sevim Say ve Eda Urhan kitap imza günü yapıldı. Prof. Dr. Turgut TOK tarafından Yörüklüğün anlatıldığı bir seminer verildi. Özel İnsanlar Derneği korosu, Türk Halk müziği sanatçıları Gümüşdereli Mehmet Yamalı, Canan Bayram, Sultan Torun sahne alarak dolu dolu bir etkinlik olmasını sağladılar. Şenlikte tüm katılımcıların mutluluğu gözlerinden okunuyordu.
Başarılı bir çalışma olması için her iki derneğin üyeleri büyük çaba harcadı. Denizli Yörükler Derneği Başkanı Yaşar Celal Ceylan ve Özel İnsanlar Derneği Başkanı Aysun Tonel nezdinde her iki derneğimizde tebriği hak ediyorlar.
Ancak şenlikler, hatırlamak, güzel sözler söylemekle sorunlar çözülmüyor. Sorunun köküne, çarelerine inmek gerek. Sağlık Bakanlığının yapacağı işler var. Akraba evliliklerinin önüne geçilmesi, aşılamanın tam yapılması, tedavi yöntemleri, protezlerin sağlaması, psikolojik destek gibi.
Eğitim konusunda yapılacak çok iş var. Okulların düzenlenmesi, özel eğitim şartların sağlanması, okula taşıma imkanı, burs imkanları ile eğitim ve meslek edindirme milli eğitimin, üniversitelerimizin görevi.
Yaşam koşullarının kolaylaştırılması için yerel yönetimlere de büyük görev düşüyor. Özürlü araçlarının rahat hareket edilebileceği yol şeritleri, uygun yükseklikte kaldırım, kaldırıma iniş ve çıkış uygun eğimli rampalar, engellilere uygun otobüsler, mesleki kurslar, sağlık imkanları, hobi imkanları sağlanması, gelir getirici Pazar yerleri, çalışma koşullarının sağlanması için yerel yönetimlerimizin yapacağı işlerden.
Şehir plancıları, mimarlar, inşaat mühendisleri, peyzaj mimarları, makine mühendisleri mesleğini uygularken bir an bile engelli vatandaşlarımızı akıllarından çıkarmamalı…
Bir başka konu daha var engelli vatandaşlarımızı üzen. Özür seviyesi % 40 ise özürlü kadrolarından yararlanabiliyorlar. Erken emeklilik haklarından yararlanıyorlar. Özür seviyesi % 39 bile olsa özürlü kadrolarından yararlanmak kanunen mümkün değil. % 20-39 arası özrü olan bir vatandaşımızın özür seviyesi düşük kabul edildiğinden özel sektörümüz ve kamu kurumlarımız özürlü kadrosundan işe almamaktadır. Bu nedenle özürlü sayılma oranı % 40’ın altına çekilmelidir. Bu konuda hukukçuların, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığının desteğine ihtiyaç vardır. Bu konuda acilen çözüm gereklidir.
Herkese sağlıklı günler dileğiyle engelsiz bir yaşam diliyorum.
Konuya ilişkin tam isabet dusunceleriniz icin tesekkur ederim hocam her konuda egitim egitim diyorum saygılar sunarım.