Prof. Dr. Sibel Pekcan hocayı, meslektaşımızı, mesai arkadaşımızı Kovid enfeksiyonu sonucu kaybettik.

Sibel Hoca Kovid pandemisinin ilk kurbanlarının sayılır. Daha neyin ne olduğunun bilinmediği, aşının olmadığı günlerde kapılmış bir enfeksiyon sonucu aylarca yoğun bakımda yattı. Yoğun bakımdan sağ çıkmayı başaran ender Kovid hastalarından biri oldu ama maalesef biz onun için Kovid’i yendi diyemedik. Akciğerleri fonksiyon göremez hale gelmişti. Sürdürülebilir olmayan bu durum için akciğer nakli uygun görüldü. Ama maalesef muhtemelen Kovid’den etkilenmiş olan kalbi de bu ağır yüke dayanamadı ve onu kaybettik.

Vefatı ile birlikte pandeminin başlangıç günlerine gittim. Hastaların, hastalığın akciğerleri inmesi nedeniyle kaybedildiğinin düşünüldüğü günlere. Bu düşünceden hareketle Kovid hastaları göğüs hastalıkları uzmanlarının başına kalmıştı. Yaşadıkları anksiyete ömürlerinden ömür aldı. Emekli olup çekip gitmeyi ciddi olarak düşündükleri halde, sonuna kadar mücadelenin içinde olmakla takdire şayan bir özveri içinde oldular. Teletıp yöntemi ile hasta yönetiminin bu klinikte hakkıyla uygulanması yaşanan travmaların bir sonucu gibiydi.

Sibel Hoca nezaket timsali bir insandı. Geçmeyen kuru öksürüğüm nedeniyle hastası da olmuştum. Sakin ve güven veren tarzı hala gözümün önündedir. Sakin bir ses tonu ile ne düşündüğünü anlatırken, ben söyledim değil, karşımdaki anladı mı diye düşünen bir kişilikti.

Alerjik hastalıklar gibi ortak alanlarımız vardı. Bu alanlar bir taraftan işbirliği, diğer taraftan da çatışma alanıdır. Kendisi ile hep işbirliği içinde olduk, hiç çatışmadık. Yani işlere olur tarafından bakan bir kişilikti. Eksikliği göğüs hastalıkları kliniğinde hissediliyordur, artık onsuz devam edecek olması üzücü.

Allah rahmet eylesin, çektiklerini taksiratına sayar ve doğrudan cenneti ile mükafatlandırır inşallah. Geride kalanlara sabır ve tahammül gücü versin. İsmi hastanemizde uygun bir yerde yaşatılacaktır diye düşünüyorum…

Bu vesile ile aşı üzerine yapılan spekülasyonlara da bir sözüm olsun. Bugünlerde Kovid yeniden artışa geçti ama olduğumuz aşılar sayesinde vücudumuz virüsü tanıdığından, onu giriş kapısı olan üst solunum yolunda etkisiz hale getirerek, vücudumuza yayılmasına engel olmakta. Biz de enfeksiyonu burunda genizde yanma, akıntı ve tıkanıklık ile ayakta ve hafif atlatmaktayız. Tabii ki aşının da, nadiren de olsa bazı kişilerde yan etki yapma ihtimali var, ancak bu hiçbir zaman tüm organları fonksiyon dışı bırakan yaygın enfeksiyon kadar hasar vermiyor. Demem o ki aşı uygulamasına yetişebilse idi, Sibel hoca aramızda olabilirdi. Bilmem bu bilgi aşı karşıtlarına bir şey ifade eder mi?