Türkiye’de yaygın olan ve yılda 500 bin kadında görünen rahim ağzı kanseri (Serviks), yüzde yüz önlenebilmek için geliştirilen HPV aşısı ile erken tanıda büyük başarı getiriyor. 3 yılda bir smear testi ile kansere karşı önlem için uzmanlar, 1-31 Ocak Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Günü'nde uyarılarda bulundu. Memorial Diyarbakır Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sabire Aygün, en çok görülen 5 kanserden birinin rahim ağzı kanseri olduğuna dikkat çekerek, 21 yaşında taramanın başlaması gerektiğini kaydetti.
Rahim ağzı kanserinin kadınlarda çok sık karşılaştıkları beş kanserden bir tanesi olduğunu dile getiren Dr. Aygün, yılda 500 bin kadında tespit edildiğini ve bu kanserin en önemli özelliğinin yüzde 100 önlenebilir, yüzde 100 tedavi edilebilir bir kanser olması olduğunu ifade etti.
"Yakalanmadan, kanser olmadan, öncü lezyonlar olduğu için erken tanın konulabilme şansının olması açısından rahim ağzı kanseri önem kazanıyor" diyen Dr. Aygün, "Rahim ağzı kanserinde bütün kadınların taranması gerektiğini düşünüyoruz ve cinsel aktif olan kadınlarda 21 yaşından sonra tarama programı öneri tarama programı başlatmak lazım. 3 yılda bir smear yapılması gerekiyor. 25 yaşından sonra HPV testi yapılabilir" dedi.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığının 30 yaşından sonra bütün kadınları ücretsiz olarak taradığını anımsatan Dr. Aygün, "HPV testini 5 yılda bir yapmak, smear testini de 3 yılda bir yapmak yeterli olabiliyor. Öncü lezyonlar olduğu için henüz kanser ilerlemeden, öncü lezyonları yakalayabildiğimiz için rahim ağzı kanserini yüzde 100 engellemek mümkün. Rahim ağzı kanserinin en sık sebebi yüzde 99 HPV dediğimiz bir virüsten kaynaklanıyor. HPV'nin pek çok tipi var. Ama yüksek riskli olanlar rahim ağzı kanserine sebep olabiliyor" diye konuştu.
“Cinsel yollarla bulaşıyor”
Özellikle 16 ve 18 tipler rahim ağzı kanserinde en sık karşılaşıldığını kaydeden Dr. Aygün, HPV virüsünün çoğu zaman cinsel yolla bulaştığını belirtti. Dr. Aygün, "O yüzden biz cinsel aktif olan kadınları tarama programına alıyoruz. Henüz cinsel aktivitesi olmayan kadınları rahim ağzı kanseri amacıyla tarama programına almıyoruz. HPV cinsel yolla bulaşır ve cinsel aktif olan kadınların çoğunda HPV virüsü vardır. Ama HPV virüsünün olması demek kadının kesin kanser olacağı anlamına gelmiyor. HPV virüsü bir enfeksiyon gibi vücuttan bağışıklık sistemi aracılığıyla tamamen temizlenebilir. En önemlisi kadınlar HPV pozitif zaman ya da böyle bir sonuçla karşılaştıklarında çok korkuyorlar ve strese giriyorlar, kesinlikle strese girmemeleri gerekiyor" şeklinde konuştu.
HPV kansere dönüşse bile bunun üzerinden geçmesi gereken sürecin yaklaşık 10-15 yıl olduğunu aktaran Dr. Aygün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kontrol sıklığında doktora görünürlerse öncü lezyonlar, erken lezyonlar yakalanabildiği için kanser olmadan bundan kurtulabilirler. Ama stres yaptıkları zaman bağışıklık sistemi baskılanacağı için HPV virüsünü vücuttan atmak ya da vücuttan temizlemek biraz daha zorlaşıyor. O yüzden kadınlara önerim HPV testi pozitifleştiğinde strese girmesinler, takiplerine devam etsinler."
"Sigara içmek ve doğum kontrol hapı kansere yatkınlık oluşturuyor"
Bazı risk faktörlerinin olduğunu da hatırlatan Dr. Aygün, özellikle sigara içmek ve HPV virüsü pozitifken doğum kontrol hapı kullanıyor olmanın rahim ağzı kanserine yatkınlık oluşturduğunu söyledi. Dr. Aygün, “Tanı koymadan önce elimizde HPV aşısı var ve bu gerçekten koruyucu. Yüzde 97’ye varan koruyuculuk oranları var HPV aşısının. Özellikle erken yaşlarda çocuklara uygulandığında ki; biz, bu durumda HPV bulaşının yaygınlığını azaltmak için erkek çocuklara da yapılmasını öneriyoruz HPV aşısını. Erken yaşlarda uygulandığında HPV virüsünden koruyabiliyor kadını ya da HPV bulaşsa bile onun vücuttan sağlayabiliyor HPV aşısı. Erken tanı her zaman söylediğim gibi gerçekten hayat kurtarır” ifadelerine yer verdi.