Dünya pandemi ve sonrasında yaşanan gelişmelerle alışık olmadığı bir süreçten geçiyor. Bütün denklemlerin bozulduğu, üretim ve tüketim yöntemlerinin değiştiği bir süreç bu. Özellikle e-ticaretin kullanımının artması, pandemi sonrası ticaret alışkanlıklarını da hızlı bir şekilde değiştiriyor. Günümüzde global piyasalarda meydana gelen bu gelişmeler rekabetin de yoğun bir şekilde yaşandığı ortamları doğurmuştur. Bugün artık sadece kaliteli ürün üretip pazara sunmak, başarı elde etmek ve satış yapabilmek için yeterli görülmemektedir. Çünkü günümüz koşullarında müşteriler aynı malın değişik fiyat, kalite ve tasarımları ile karşılaşmakta, gerek duyduğu mal ya da hizmeti çokça seçenek arasından tercih etme şansına sahip olmaktadırlar. Tüketim malı üreten tekstil işletmelerinin de, değişen bu dünya konjonktüründe yeni pazarlama tekniklerini ve tutundurma faaliyetlerini kullanarak, rakipleri karşısında pazarda geri durumda kalmayı hedeflemeleri gerekmektedir. Her ne kadar son dönemde sanal fuarlar parlayan bir pazarlama faaliyeti gibi görünse de, yaşadığımız süreç fiziksel fuarların gücünü kaybetmeyeceğini bize göstermiştir. Dolayısıyla pazar ve pazarlama faaliyetlerinde eskiden olduğu gibi gelecekte de ve bütün iş kollarında olduğu gibi tekstil sektöründe de fuarlar büyük öneme sahip olmaya devam edecektir.

Avrupa pandemi sonrası yaşanan enerji krizi ile uzun bir süredir tecrübe etmediği enflasyon ve durgunluk süreci ile karşı karşıya. Hane bütçesinde enerji payının artması, gıda başta olmak üzere diğer harcama kalemlerinde enflasyon ile yaşanan artış tekstil tüketiminde azalmaya sebep oldu. Özellikle pandemi sürecini kapanmayla birlikte evinde geçiren avrupalıların, bu süreçte tekstil ürünlerine talebi artmıştı. Bu yoğun tüketim dönemi sonrası gelen eflasyon süreci de hane bütçesinden ilk önce tekstil kalemlerinin çıkarılmasına sebep oldu ve tekstil endüstrisi daha önce tecrübe etmediği bir durgunlukla karşı karşıya kaldı.

Tüm bu gelişmeler ışığında tekstil sektörü satışlarda hareketli geçen pandemi döneminin aksine sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Talepteki daralmanın 2023 yılının ikinci yarısına kadar devam edeceği öngörülüyor. Türk tekstili ve kökleri yüzlerce yıl öncesine dayanan Denizli tekstili için bu sürecin bir sonu olduğunu ve talebin tekrar geri geleceğini unutmamak gerekir. Bu süreçte işletmelerin verimliliğe her dönem olduğundan daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Denizli tekstili bu zor süreci de sahip olduğu bilgi birikim ve üretim kabiliyetiyle atlatacaktır.

Uzun bir aradan sonra ilk defa kendi takviminde yani 10-13 Ocak 2023 tarihlerinde düzenlenecek olan Heimtex- til 2023 Frankfurt dünyanın en büyük ev tekstili ürünleri fuarıdır. Ev tekstilinde dünyaya üreten ve pazarlayan Türkiye için önemi büyük olan ev tekstil fuarı, güçlü firmaların yanında yeni pek çok markaya tanınma imkânı sunuyor. Ev tekstil fuarı algısını ileri noktaya taşıyan, binlerce firma ve ziyaretçiyi bir araya getiren bu dev organizasyonda katılım sağlayan tüm üyelerimize ve şehrimizde istihdama, üretime ve ihracata katkı veren tüm Denizli menşeili firmalarımıza başarılar dilerim.