Sosyal medyada en çok ne hoşuma gidiyor biliyor musun?

Paylaştığım bir söz,bir video,bir mısra beni takip eden kişilerce de  beğenilip akabinde kendi hesaplarında  paylaşılması.

Takip edilmenin değerini hissediyorum bu durumlarda.

Paylaştıklarıma dikkat etmek,özen göstermek ,geliştirmek gerektiğini özümsüyorum.

Ayrıca dün ofisimde misafir olan,benimle tanışmak için zaman ayıran tatlı bir takipçim ise söylediği sözle beni oldukça gururlandırdı.

Funda hanım,ben de yaşam koçluğu eğitimi alıyorum,ancak sizi takip etmeye başladığımda EYVAH dedim dedi.

Eyvah mı? Bir takipçi neden takip etmeyi seçtiği hesap için eyvahlar olsun desin ki?

Sana eyvah dedirten şey ne peki dedim tüm eleştirilere gönlümü açarak.

Eyvah dedim benim aldığım koçluk eğitimi,koçlukdeğilmiş,boşu boşuna bir avuç para dökmüşüm.Gerçeğini görünce anladım.

Koçluğumu,gerçek koçluğu nasıl yansıtabilmeyi başarabildim bilmiyorum ama böyle bir duygu ve kanaate sebep olmak güzel bir his.

Umarım hayatım boyunca böyle olumlu geribildirimler alabileceğim paylaşımlar yaparım…

Herkes için önemli bu özen aslında.

Farkında olmasak da söylediğimiz bir söz,bir cümle,bir yorum çevremizi etkileyebiliyor…

Görünmez ağlarla birbirimize bağlıyız,umut ve iyimserlik yaydığımızda,gözlerimizin içi gülerek karşımızdakine gülümsediğimizde,bir selam verdiğimizde,hal hatır sorduğumuzda; bir kahve ikramımızda belki de kaç gönüledokunuyoruz,kaç kişinin gününü güzelleştiriyoruz?

Aslında yaptığımız iyilikler bize daha iyi geliyor.

Bununla ilgili deney okudum bir kitapta.

Deney grubuna bir ay boyunca belirlenen  hastalarla birebir ilgilenmeleri isteniyor,bir ay sonunda ilgilenilen hastalardan daha fazla mutluluk oranları arttığı ölçülüyor deney grubunun.

Yapılan iyilikler sonrasında aslında bizler daha mutlu ve tatmin olmuş hissediyoruz.

Eee ne demiş ünlü şair Bâkî?

Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş…