Reiki eğitimi almayı seçtiğim günün akşamında tanıştım Dubai’den gelen Reiki Master Teacher (evrensel yaşam enerjisi usta öğretmeni) Gözde ile. Bizlere enerji,evren,kozmos ve işleyiş ile ilgili çok değerli ve önemli bilgiler verdiği 4 saatin sonunda bir uygulama ile bizlere Reiki’yi yaşamımızda nasıl uygulayacağımızı öğretti.

Önce niyet ile başladık. “Reiki ile SEVGİ ve ŞİFA enerjisine kalbimi açıyorum.” Sevgi enerjisi ne kadar da önemli ,bizi şifalandırıyor diye düşündüm… Sevgi enerjisi yani sevmek ve sevilmek. Sevildiğini hissetmek. Sevgini paylaşmak. Sevgi dolu anlarla çoğalmak. Sevgi dolu anları çoğaltmak. Kalbimizi ve bedenimizi şifalandırması. 

Sevme halinde yaşadığımız frekans değeri gözle görülseydi çok yüksek bir titreşim olurdu.

O bize yaşam enerjisi verir,tüm hücrelerimize mutluluk hormonuyla canlılık katar.

Sevgi ile doldurmak hayatını.. Sevildiğini bilmek ve özümsemek… Sevgi göstermek de aslında kendimizi besler. 

Çok zor değildir karşındakine bunu hissettirmek çok çekinmemek gerekir.. 

Zira sevgi vermek,karşındakinden önce seni huzurlu kılar,yaşam enerjini çoğaltır ve şifalanırsın… 

Victor Frankl’ın yaşama anlam katan 3 maddeden biridir sevmek ,doğayı,bir ağacı,hayvanı,bir insanı sev istersen; neyi sevdiğin farketmez der. Yeter ki sev der! 

Nietzche’ye göre üst insan olmanın sırrıdır “ amor fati” yani kaderini sevmek. 

Olanı sevmek. İyi de olsa kötü de olsa. Kaderimizi sevmemiz ölçüsünde yüce bir yaşam yaşadığımızı söyler. 

 Yüzyıllar boyunca değişmeyen tek gerçeklik sevebilme kapasitemizi genişletmek,çoğaltmak,enerjimizi yükseltmek …

Kısacası sev kardeşim… Yaşamayı,otu,böceği,çiçeği hatalarını,kusurlarını,yaşanmışlıkları,yaşayamadıklarını,eksikliklerini,tecrübelerini,hayallerini… 

Sev ki titreşimin,frekansın yükselsin… 

Reiki ile sevgi enerjisini çoğaltmaya niyet ettikten sonra şifalanmak da peşinden gelir” dedi Gözde hoca,bir yandan düşüncelerimden uyanıp derse odaklanırken…

Sonra da diye geçirdim içimden :

Bi bakmışsın ki sevivermişsin sevmeyi…