Köy Enstitülü Ramazan hocamla oturduk bu hafta sonu.  Ramazan hocam artık doksanli yıllarında ve  Köy enstitülerinin ruhunun artık kaybolduğunu söylüyor. Kendisine bizler varız diyerek gönlünü rahatlattım. Köy enstitüsü ruhu yakın geçmişte kurumlara bağlı okullarda aslında devam etmistir. Öğretmen liseleri köy çocukları, Ziraat Meslek Liseleri tarımla uğraşan yetişkinler için, Ev Ekonomisi Liseleri de köy kadınlarının eğitimi icin köy enstitüsü ruhuyla Devletimiz tarafından özel ve özenle yetiştirilmiştir. Bende Tarım lisesi mezunu olunca köy enstitüsü ruhuna sahip insanlarla çok kolay kaynaşır anlaşırım. Çünkü yetiştirildigimiz  toprağımız aynıdır. 

Ancak şunu da soyleyeyim. Köy Enstitüleriyle ve eğitimin ruhu ile uzaktan yakından ilgisi olmayanların bizi anlamamaları ve yadırgamalari çok normaldir. 

Onlar yadirgasa da anlayamasalar da biz doğru bildiğimizi söylemeye ve yapmaya devam edeceğiz. 

Bu ülke hepimizin, imkanları herkese yayılmalı ve herkes eşit bir biçimde faydalanmalıdır. 

Okulda, sağlıkta, eğitimde, bilimde, tarımda, adalette , güvenlikte de siyaset değil ülkeye hizmet esastır. Bazı işler siyasetten aridir. Hastanenin başhekimin hangi partiye oy verdiği ile kimse ilgilenmez herkes şifa, sağlık hizmeti bekler. Okullar da  eğitim sürdürülür, bilimde doğru birdir ve araştırmalar devam eder.  Güvenlik güçleri kötülükleri önler, adalet adamları adalet dağıtır. Beklenen budur.

Son zamanlarda kentimizde karşılaştığım bir şey oldu. Zeybekci  Kültür merkezindeki etkinlige bir zümre gitmez aklınca siyaset yapar, MKM deki etkinlige de diğer zümre gitmez onlar da siyaset yapar. Oysa sanatın, müziğin, bilimin, fuarın siyaseti mi olur? İcrası olur, sunumu olur, katılımcıları alkışı, takdiri olur. Tüm etkinlikler çok değerlidir ve takdiri hakeder. Ve tümü hepimize açıktır.

Bu yazıyı yazmama neden olayı anlatsam şaşarsınız  yok artık dersiniz ama maalesef kamu kurumu nedir,  siyaset nedir bilmeyen, kurumları tanımayan ve yapılan her işi de siyaset sanan koca koca okumuş yazmış insanları görünce ben de hayretler içinde kaldım. Oysa  tüm hedefimiz  bir cümle bilginin tüm topluma yansıması ve bilginin çoğalarak artmasıdır. Hepimiz ülkemiz gönüllüsü ülkemize, insanımıza, toprağımıza hizmet etmeye çalışan, bu işe zaman ayıran emek harcayan insanlarız. Tek bir hedefimiz vardır insanımıza faydalı olmak. Bunun içinde öncü olmak, ülkemize her yönden hizmet etmek, katkı koymak,  çalışmak zorundayız. 

Umarım bir gün dostlarca hepimizin hedefi anlaşılır.

Gidecek çok yolumuz var daha. Yapacak da çok işimiz. Ama anlıyorum ki anlayamayan, önyargılı dostlardan kimisi geride hem çok gerilerde kalacak.